Zayıflama ilaçları kullananların bir kısmında bazı rahatsızlıklar görülmekte. Bu yazımızda zayıflık hastalık mıdır ve kullanılan ilaçların kontrolsüz şekilde kullanımlarından bahsedeceğiz.
Öncelikle kullanılan zayıflama ilaçları veya zayıflama iğnesi gibi yöntemlerin kesinlikle uzman bir doktor onayı olmadan kullanılmaması önerilir.
Zayıflık hastalık mıdır?
Aşırı zayıflığın tipik olan bir özelliği aşırı fazla kilo eksikliğidir. Zayıflığın aşırı olması ise bir hastalıktır. Hasta olan kişiler aşırı zayıf olmalarına rağmen kendilerini şişman olarak görürler ve sürekli kilo alabileceklerinden korkan bir şekilde yaşarlar. Bu sebeple sıkı bir perhize girerler çok fazla spor yaparlar ya da bir yeme krizinin ardından kilo almaktan korkup kendilerini kusturmaya, müshile, idrar arttıran maddelere veya başka ilaçları kullanma yoluna yönelirler. Kilo eksikliğinden kaynaklı diğer hastalıkların yanı sıra vücutta olan hormon dengesinde de sıkıntılar oluşmaya başlar. Aşırı zayıflık sıkıntısı olan genç kız ve kadınlar regl olmamaya da başlar erkekler ise cinsel isteksizlik yaşar.
Zayıflık hastalığı tedavi edilebilir mi?
Tüm 100 hastadan yaklaşık 40 veya 60’ı bir psikoterapi yardımı alır ve bunu beş yıl içinde de tamamlar ve başarılı bir şekilde tedavi edilmiş olarak sayılır. Her 100 hastadan yaklaşık 30’u aşırı zayıflığı kalıcı olarak yaşamaya devam eder. Aşırı zayıflık ile oluşabilecek ölüm riski, diğer psikolojik hastalıklara kıyasla ağır bedensel sonuçları ve yüksek intihar etme tehlikesi nedeniyle daha fazladır.
Zayıflık hastalığı nasıl tedavi edilir?
Aşırı zayıflık hastalığının tedavi edilmesinde bilişsel olarak davranış terapisi veya psikolojik yaklaşıma göre yapılan psikoterapinin özellikle etkili olduğu gözlemlenmiştir. Önemli olan ise tedaviyi yapan terapistlerin yemek yeme bozuklukları alanında özellikle bilgilerinin ve bazı önemli tecrübelerinin olmasıdır. Yaşı küçük olan hastalarda çoğunlukla, hastaların da görüşü alınarak hasta yakınları belli zamanlarda terapiye dahil olurlar.
Ayakta olan psikoterapide hastalar genelde psikoterapistle haftalık görüşmeler yaparlar. Tedaviyi yapan hekimle anlaşarak tedaviyi tamamlaması açısından duruma göre ilaç verilmesi de anlamlı olur.
Genelde ayakta olan tedavi tek başına yeterli gelmez ve bir hastanenin uzman haline gelmiş bölümünde yataklı tedavi tavsiye edilebilir.
Genelde 12-18 yaşları arasında başlar ve şişmanlamaya karşı oluşan korkuyu içerir, bilinçli olarak aşırı zayıflamaya çalışmalar ile belirlenen bir bozukluktur. Psikologlara göre ise ne zaman ortaya çıktığı bilinmemektedir, eski zamanlarda sanıldığı şekilde çok ender rastlanan bir rahatsızlık değildir.
Şişmanlama korkusunun yanı sıra bedenin imgelenmesinde de bozulma oluşuyor. Bununla birlikte de bu kişiler çok zayıf ve ince olsalar dahi kendilerini şişman bulurlar.
Zayıflık hastalığına yakalandığınızı nasıl anlarsınız?
Yemeye dair bozukluğun belirtileri şöyledir; Kendisinin yeme davranışından memnun olamama, kişinin kilosu, vücudu ve beslenmesi ile ilgili endişe duyması ve gıda alımını sınırlandırma, gizli gizli yemek yeme, kusma veya yeme krizlerinin yaşanması. Zayıflık hastalığı hemen bir gün içinde oluşmaz zaman içinde zayıflama ile olur. Hastaların başarılı bir tedavi görebilmesi için erkenden tedaviye başlaması lazım. Bu süreç genelde bir psikoterapistte başlar. Burada bedensel bir muayene ile birlikte genelde ayrıca ayrıntılı bir görüşme de yapılır. Muayenenin sonucunda ise nasıl bir tedavi yolu izleneceği belirlenir.
Çağrı merkezi alt başlıklar
